29 Ocak 2010 Cuma

İ.T.Ü'DE ŞİKE SKANDALI



İstanbul Teknik Üniversitesi bugün akşam saatlerinde patlayan skandalla Türkiye'nin gündemine oturdu. Skandal şu şekilde ortaya çıktı, okulun Mimarlık Fakültesi öğrencilerinden F.K (21)'nin dönem boyunca sır gibi sakladığı notları bugün gün yüzüne çıktı. Geçen 4 dönemde not ortalaması 1.75 olan ve başarısız bir öğrenci olarak tanınan F.K 'nin bu dönem ortalaması 3.7 çıkınca Çöldeki Kutup Ayısı Ekibi olarak olayı mercek altına aldık ve F.K 'nin şantajla bu not ortalamasını elde ettiğini delilleri ile ele geçirdik. İstanbul'un varoş mahallerinde büyüyen okuldaki arkadaşlarınca maganda olarak bilinen F.K 'nin böyle bir olaya neden kalkıştığı ise bilinmiyor. Yakalanan F.K'ye yöneltilen 'Pişman mısınız?' sorusuna 'Hangi yıldayız?' sorusuyla karşılık verdiği kaydedildi.

Asfalt ağlayacak

Formula 1 de gelecek sezon için McLaren, Ferrari ve bu sene ilk defa kendi aracıyla yarışacak olan Mercedes GP takımları, yani benim gözümde 3 büyükler yeni araçlarını tanıttı. Bakalım neler yapmışlar:

1) Mercedes GP

Yıllardı McLaren'e motor tedarik eden Mercedes bu sene kendi aracıyla pistlere çıkma kararı aldı. Aracını tanıtmadan önce Michael Schumacher'i pistlere geri döndürmesiyle F1 severleri yerinden hoplatan takım, Schumi'nin yanına Nico Rosberg'i de katarak iddialı bir ekip oluşturmuştu. Canlı yayınla tanıtılan araçla hem göze hem gönle hitap edecek bir takım oluşturduklarını gösterdiler. İşte MGP W01:





2) McLaren
Yıllardır gönlümü verdiğim Hakkinen ile sevindiğim Kimi ile üzüldüğüm Alonso'ya muttasıl küfrettiğim güzide takımım McLaren de MP4-25'i tanıttı. O da şu şekilde:




3) Ferrari
Ve Ferrari... Sahnenin en büyük oyuncularından biri. Fernando Alonso ile güçlendirdikleri kadrolarının neler yapabileceğini bu sezon göreceğiz. Onalr da yeni araçları F10'u tanıttılar. Görelim neylemişler:





Şöyle bir baktıktan MGP W01 ve MP4-25'in burun kanatlarındaki karmaşa göze çarpıyor. Yarım saattir bakıyorum o kadar girinti çıkıntı ne işe yarar anlamadım. Ama adamlar çalışmış besbelli. Ferrari bildiğimiz gibi, çok büyük bir değişim göze çarpmıyor. Mercedes ise "Gümüş Ok" unu araca yansıtmış. Gözümüzü dolduruyor. Şaibesiz, güzel bir sezon geçirmeleri dileğiyle...

25 Ocak 2010 Pazartesi

Dünya'nın En İyi 5 Golcüsü

Golcüler için genel geçer bir söylem vardır, golcü olunmaz golcü doğulur! Golcüler doğuştan çevik, güçlü, iki ayağınıda iyi kullanabilen ve sezgileri güçlü kişilerdir.

Burada herkesin kabul edeceği bir 5'li yazmama imkan yok ancak şuandaki form durumlarına göre kendi 5 'li mi yazacağım okuyucularında kendi 5 lerini yazmalarını istiyorum

1) Didier Drogba



2)David Villa


3)Wayne Rooney


4)Samuel Eto'o


5)Zlatan İbrahimovic





Ve Gönlümüzün En İyi Golcüsü

24 Ocak 2010 Pazar

Dünyanın en seksi erkeğini seçiyorlar

Biz seçmiyoruz. İki erkek yazar böyle bir işe kalkışsak adımız çıkar çünkü. Çıkmayacak olsa da yapmayız böyle bir şey. Sonuç olarak böyle bir şey var, ama biz yapmıyoruz.

Peki neden bunu duyurma ihtiyacı hissettim?

Listeye girmişim. Nasıl oldu bilmiyorum ama listede gözüküyorum. Çok sinirlendim bu duruma. Benim olduğum yerde diğer 864546 tane adamın ne işi var yahu? Buna nasıl cüret edebilirler? O listede ben varsam başka kimse olamaz. Olmamalı. Ayıp yahu. Benim üzerimden prim yapmaya çalışıyor hımbıllar. Eşrefle kınıyorum. Hüseyinle de kınayabilirdim, ama onu dizginleyemem. Eşref iyidir.

Sadede gelelim, bu haksızlığı bir tepki göstermemiz gerek arkadaşlar. Tepki oylarımızı vermeliyiz ki bir daha böyle bir şeye kalkışamasınlar.

http://bit.ly/6i1cox

Tepkimizi göstermek için Murat Aydın (ambrassador) seçeneğini işaretleyip gönderiyoruz. Üyelik sayfası gelince korkmayın, oyunuz kaydediliyor. Açık farkla birinci çıkmam gerekiyor ki bir daha böyle bir saygısızlık yapmasınlar.

Haydi tepkimizi gösterelim! Verin şunlara derslerini!

En İyi İnter-Milan Derbileri-Derby Della Madonnia


1)Inter 6-5 Milan (November 6, 1949)
Nyers 10, 40, Amadei 39, 50, 64, Lorenzi 58; Candiani 1, 7, Nordahl 14, Liedholm 19, Annovazzi 59


İki takım 1949 yılının başındaki bir maçta 4-4 berabere kalmışlardı ve aynı yıl içerisinde bu efsane maçı oynadılar hala en gollü derbi olarak bilinmektedir.


2)Milan 2-1 Inter (October 28, 1984)
Di Bartolomei 33, Hateley 63; Altobelli 10


Milan'ın 1980'deki skandaldan sora küme düştüğü ve çalkantılı dönemler geçirdiği bir derbide inter'i geriden gelerek yenmek çok önemliydi, galibiyeti getiren golü atan Hateley eski bir Porstmouth oyuncusuydu, yıllar sonraki bir Porstmouth eşleşmesinde Galliani 'Porstmouth Hataley'in takımı' diyerek bu maçın önemini göstermiştir.



3)Inter 0-6 Milan (May 11, 2001)
Comandini 2, 19, Giunti 53, Shevchenko 66, 77, Serginho 81



Derbiler tarihinin en farklı galibiyeti bu maçta alınmıştır.Bu maça çıkarken 2 takımda 44 puandaydı ve lider Roma'nın 20 puan gerisindeydi.
Takım Kadroları;
Inter: Frey; Ferrari, Blanc, Simic, J. Zanetti; Farinos, Di Biagio, Dalmat, Gresko; Vieri, Recoba.

Milan: Rossi; Helveg, Costacurta, Roque Junior, Maldini; Gattuso, Giunti, Kaladze, Serginho; Shevchenko, Comandini



4)Inter 0-3 Milan (April 12, 2005)
Match awarded to Milan.



Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde karşılaşan iki takımın maçı olaylı bitti.İlk yarıda Shevchenko'nun attığı gol ve ikinci yarıda Cambiasso'nun attığı golün iptali inter taraftarını çılgına döndürdü Dida'nın kafasına isabet eden bir meşale nedeniyle hakem Markus Merk maçı tatil etti ve Uefa Milan'ı galip ilan etti.


5)Milan 0-4 Inter (August 29, 2009)
Thiago Motta 29, Milito 36 (pen), Maicon 45, Stankovic 67




Milan: Storari; Zambrotta, Nesta, Thiago Silva, Jankulovski; Gattuso, Pirlo, Flamini; Ronaldinho; Borriello, Pato.

Inter: Julio Cesar; Maicon, Lucio, Samuel, Chivu; Thiago Motta, Stankovic, Zanetti; Sneijder; Milito, Eto’o.

Bu sezonun ilk yarısında oynanan maçta İnter halen eski gücünde olduğunu Milan'a bir kez daha gösterdi.

22 Ocak 2010 Cuma

Plancı Gözüyle-Vol.2



Tam da Konut Politikaları finalinin arkasına böle bir resmi görmem pes doğrusu...
Finalde işlediğimiz konular Acarkent,Gardenium gibi sitelerdi şimdi Tahtalıköy'ü görünce bu ismin ne kadar 'genius'ca olduğunu idrak ettim ,müteahitimiz huzur evine gitmek istemeyen yaşlı vatandaşlarımızı tek bir site altında toplamak istemiş, yapanın elini öpmek lazım

19 Ocak 2010 Salı

Plancı Gözüyle







Evet bayanlar baylar ailenizin plancıları olarak blogdaki ilk planlama yazısınıda yazıyorum...

Proje Litvanya'nın Cesis kasabasında gerçekleştirilmiş,Dünya'da Sun City manasındaki ilk kasaba olucaklar bu resimlerden pek çözemedim ancak detaylarında bulk control plane sayesinde binaların birbirlerine hava ve ışık sirkülasyonu sağladığı yazıyordu, binalar tamamiyle yeşil malzemeden yapılmış bir nevi hobbit kulubesi gibi vesselam...

18 Ocak 2010 Pazartesi

Başbakanlık helikopterinde fantezi yapmak


Şimdi öyle bir haber ki bu, insana diyecek laf bırakmıyor. Olayı kısaca özetlemek gerekirse başbakanın kullandığı "OBA" isimli VIP helikopterin pilotu gece geç saatlerde Oksana isimli 1.80 boyunda sarışın ve mavi gözlü bir rus hatunu helikoptere atmış, içeride yarım saat kaldıktan sonra çıkmışlar. Bir yetkilinin ihbarı üzerine skandal ortaya çıkıyor ve sonrasında olaylar gelişiyor. Sorguya falan alıyorlar adamı, ne işin vardı lan taş gibi hatunla yalnız başına, insan bir haber verir minvalinden sorulara eşimle geldim anahtarları helikopterde unutmuşum falan diyor önce. Pilot sonuçta, arabada unutacak değil ya anahtarlarını. O esnada arkadan biri lan senin karın ne zamandan beri 20 cm uzadı gavat diye atlıyor bu cevap veremiyor falan.

Asansörü anlarım, okul olur, uçak tuvaleti zaten dünya çapında biliniyor. Ama helikopter fantezisi bambaşkaymış be abi.

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=201466&cat=110&dt=2010/01/18

17 Ocak 2010 Pazar

Gökhan Ünal



+ Şşt lan Mehmet! Sana diyorum lan Topuz!
- Oha Gökhan! Ne işin var lan senin burada?
+ Artık buradayım olm. Ahauhauahu
- Nasıl ya?
+ Aziz başkan aldı beni. Üstüne Burak'ı vermiş. Yetmemiş para vermiş bir de üstüne.
- Ahauahuah. Kaç para vermiş ki?
+ 3,5.
- TL?
+ Euro.
- 3,5 milyon Euro yani. Hani şu € ile yazılan.
+ He valla.
- 3,5 milyon €
+ Evet lan. Suratımdaki abuk ifade nereden geldi sanıyorsun?
- Ahauahau. Lan kendi başkanım olmasa salak derdim de adamın ekmeğini yiyoruz şurada. Ahauahau.
+ Mehmet ayıp oluyor ama.
- Yok be olm şaka yapıyorum. Gel iki top sektirelim şurada.
+ Geldim aga. Kafalık atsana kafalık..

Böyle gider bu. Yanarım yanarım Semih yine kulübede ona yanarım.

15 Ocak 2010 Cuma

Gilberto Goes Where



Soyunma odasında arkadaşına silah çeken ve maçtada arkadaşına ateş etme hareketi yapan Gilbert Arenas'a Stern Amca nba den süresiz uzak kalma cezası vermişti, şimdi işler iyice karıştı Arenas'ın Washington Eyaleti yasalarına göre ruhsatsız silah taşımaktan 5 yıl hapis cezası alması söz konusu...

Nerden nereye be bi sakatlık insan hayatını bu kadar mı etkiler arkadaş bu adam sakatlanmadan önce bi kobe bi lebron kadar korkulan bi adamdı MVP için adı geçiodu atalarımız boşuna dememiş 'Ne oldum demicen Ne olacağım diyecen'

12 Ocak 2010 Salı

Kıble Ne Tarafaydı ?



Bugünkü Mısır-Nijerya Maçından...

11 Ocak 2010 Pazartesi

Sir ile Pes keyfi


Blogumuzun güzide yazarı Sir ile dün gece bir araya geldik. Ortak bir amacımız yoktu, sadece ben sabahki sınava yetişmek için günün ilk ışıklarıyla yola çıkmak istemediğimden onun evine attım kendimi. Pideleri kaptım, zili çalıp içeri girdim. Her şey güzel başlamıştı.

Akşam oldu, ben hala sınava çalışamamıştım. Bütün hesapları yaptıktan sonra sınava girmemin bir anlam ifade etmeyeceği sonucuna vardım, dersi bıraktım. Dedik bari pes atalım. Ben hazırlıklı gelmiştim, gamepad'im yanımdaydı. Ancak o da boş değilmiş. Atalar'ın arka sokaklarındaki gizli imalathanesinde Cevat ustaya yaptırdığı yukarıda da fotoğrafı bulunan özel 346 tuşlu ve 89 analoglu 360 derece dönebilen ve yere düştüğünde zıplayıp sahibine geri gelen gamepad'ini çıkarıverdi. O andan itibaren başıma gelecekler gözümün önünden film şeridi gibi akmaya başladı. Korkuyordum. ama çarem yoktu. Er meydanından çekilmek bize yakışmazdı.

Her zamanki gibi Chelsea'yi seçti. Ben ise sistemini ezbere bildiğim tek takım olan Barcelona'yı aldım. Maça başladık. Özel gamepad'inin etkisini açıkça hissedebiliyordum. Üzerindeki her tuş benim bir oyuncumu kilitlemeye programlanmıştı sanki. Sir'ün parmaklarını takip edemiyordum. Takımımdaki herkesin bir anda basireti bağlanmıştı. Ne Messi koşabiliyor, ne de Ibrahimovic top alabiliyordu. Henry ise korner direğinin dibine oturmuş uyuz köpekler gibi kaşınıyordu. Ne kadar çabalasam da 2-0 mağlup olmaktan kurtulamadım. Aslında gol pozisyonlarına girdim, ama her seferinde korner direğinin dibinde oturan ve bir türlü geri gelmeyen Henry ofsayta yakalandı. Yapabileceğim bir şey yoktu. İlk üç maç bu şekilde geçti.

Üç maşı da kaybetmiştim, ve daha golüm bile yoktu. Radikal kararlar almak zorundaydım. Pes 4 ten beri almadığım İngiltere'yi aldım, Sir ise Fransa'yı. Ama daha maça başlamadan Evra'yı sol bekten orta sahaya çekerek beni şoka soktu. "Lan olm Evra'nın orada ne işi var oynayamaz ki?" dedim, o sadece gülümsedi. Bir şeyler planlıyordu. Maça başladık.

O lanetli gamepad yine sahnedeydi. Evra adeta Maradona olmuş, daha maçın 15. dakikasında 2. golünü ağlarıma göndermişti. Henry ise adeta yardırıyordu. Daha 15 dakika önce kaşınıp duran adam şimdi 8 kişiyi peşinde sürükleyebiliyordu. En sonunda o da golünü attı, ardından Ribery'nin golü maçı kopardı. Son dakikalarda Owen'ın golüyle maçı 4-1e getirmem skor açısından pek bir şey ifade etmese de attığım ilk gol olması açısından büyük önem arzediyordu. Mutluydum. 4-0 dan 4-4 e gelen Angola-Mali maçını hatırladım. Neden olmasındı?

Bu gazla 5. maça başladık. Bu sefer lanetli gamepad oyuncularımı etkilememişti. Yaldır yaldır geliyordum Fransa kalesine, sağlı sollu ataklarla kaleyi yokluyordum, ama bir türlü gol bulamıyordum. Sırf Rooney karşı karşıya üç pozisyonu kaçırmış, birini ise taca göndermişti. Sonradan anladım ki gamepad bu sefer de Rooney'in basiretini bağlamış. Çaresiz defansa yüklendim. 90 dakika gol yemeden bitti, uzatmalarda karşılıklı birer golle geçildikten sonra maç penaltılara kaldı. Tahmin edeceğiniz gibi Rooney ve Owen'ın kaçırdığı penaltılarla maçı kaybettim.

Son bir maç istedim ondan, ama ettiğime edeceğime bin pişman olmam fazla uzun sürmedi. Fransa resmen tecavüz ediyordu. Özellikle Henry. Orta sahadan kaptığı topla 7 kişiyi ve üzerine kaleciyi çalımlayarak attığı gol Maradona'yı hatırlattı. Topla ilerlerken 5 defa ayağına kaymam ve hiçbirinde topu alamamam ve Henry'nin sanki hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi de özel yapım gamepad'in marifetiydi elbet. Platini boşuna fair play diye yırtınmıyor. Maç 5-0 bitti. Onu da belirtelim.

Aynı adamı sabah mutfakta bulaşık yıkarken yakaladım. Mutfakta da harikalar yaratıyor. Çok yönlü bir adam vesselam. Boşuna Sir dememişiz.

9 Ocak 2010 Cumartesi

Çanak Çömlek Patladı


Metin Uca sık sık söyler yurdum insanı çok yaratıcı diye.Resim Güzel İzmir'den geliyor, esnaf abimin işleri vahim durumda herhalde erkeklerin alış veriş yapması için beyinlerindeki kanı başka bir yere toplamaya çalışmış

Doktorluk zevkli bir şey



Böyle bir cümlenin benim ağzımdan çıkması gerçekten olağanüstü bir durumun vuku bulmasıyla mümkün olurdu ki küçük Osman sayesinde bu tabumu da yıkmış oldum.

Doktorluk en kutsal meslek benim gözümde. Ama çekilecek işkence değil. Şanlıurfa Araştırma ve Uygulama Hastanesi acil servis doktorları da benim gibi düşünmüş olacaklar ki yukarıdaki manzara ortaya çıkmış. Her fırsatı değerlendiriyor adamlar. Ama Uğur Gürsoy karikatürlerinden fırlayıp gelen bu çocuğu görüp de fotoğraf çektirmemek de ancak kısa süreli bir şok ve akabinde gelen şuur kaybıyla mümkün olabilirdi, ki bir acil servis doktorunun her gün karşılaştığı vakalar düşünüldüğünde şoka girmemesi gayet doğal. Muhteşem bir kare, yalnız tek bir eksik var o da doktor. Buradan Türk insanının fotoğraf çekme anlayışı üzerine derin tespitler yapılabilir aslında. Çocuğu itfaiyenin düdüklü tencereyi hidrolik testereyle keserek çıkarmasına hiç değinmiyorum. Neyse, ben biraz daha güleyim.

Filiz sevişelimmi



Sevişelim mi değil, sevişelimmi. Orijinalini bozmak istemedim. "Filiz kim, seviş mi var hani nerede nerede" çığlıklarınızı duyar gibiyim. Sakin olun, anlatıyorum.

Aslında uzun uzadıya anlatılacak bir şey de yok hani. Şimdi baktım da adres vereceğim ve herkes gidip sevişecek gibi bir izlenim uyandırmışım. Öyle değil ama. "Bahçeli milliyetçiliği" ya da "Ucuz milliyetçilik" olarak adlandırdığımız davranış biçiminin Facebook üzerindeki yansımalarını açıkça görebildiğimiz gruplardan birinde geçiyor bu olay. Türk bayrağı ile ilgili bir grubun 2 milyon küsür hayranı olmasını Filiz adlı vatandaşın Türk'ün gücünü bütün dünyaya göstermesi olarak algılayıp yaygara koparmasının üzerine Hüseyin Kaya adlı vatandaşın -ki kendisi bu dakikadan itibaren idolüm olmuştur- verdiği muhteşem ayardır filiz sevişelimmi. Anlayana çok şey anlatır.

Sadece Filiz'e değil, bütün Facebook apaçilerine kapak olması dileğiyle.

Karbonhidratla beslenen cep telefonu



Bunu da yapmışlar evet. Çinli tasarımcı Daizi Zheng Nokia için böyle bir şey tasarlamış. Cihaz lityum iyon piller kullanmak yerine likit yakıtla kendini şarj ediyor.

Bir tasarımcının elinden çıkmış, ama tasarım harikası olduğunu söylemeye pek dilim varmıyor. Garip bir görüntüsü var telefonun, üstünde kapağı falan var hatta. O kapağı açıp içeri kola veya benzeri şeker ihtiva eden sıvı, pardon likit yakıt dökülüyor. Telefon kullanıldıkça içindeki sıvının rengi de değişiyor, bitmeye yaklaştıkça giderek şeffaflaşıyor. Bu durumda yeniden sıvı ekleyerek konuşmaya devam edebiliyorsunuz.



Çığır açabilecek bir teknoloji. gerçi telefonun şarjının ne kadar dayandığı muamma. Kadayıf şerbeti veya sulandırılmış reçel falan döksek bu süre uzar mı, onu da bilmiyoruz. Ama fikir çok güzel. Gelse de alsak.

İDDAA Günlükleri...




126 XANTHI - PANATHINAIKOS seçim 2 oran 1.45
112 KASIMPASA - MANISASPOR seçim 1 oran 2.00
176 ROMA - CHIEVO seçim 1 oran 1.40
184 BIRMINGHAM - MANCHESTER UTD seçim 2 oran 1.40
189 SEVILLA - SANTANDER seçim 1 oran 1.35

toplam oran : 7.67

HAYDİ ŞEYTANIMIZ BOL OLSUN

8 Ocak 2010 Cuma

Kazım Sorunsalı



"Ben de seni sevmiyorum başkan!

Kazım, Aziz Yıldırım'a, "Siz beni, ben de sizi sevmiyorum. Ama birbirimize saygı duymalıyız" dedi.

Arkadaş bu iş iyice Türk filmlerine benzemeye başladı önce Önder ile Paf'a gönderildiler Daum bu adamlar bana lazım dediğinde Aziz Başkanın tavrını koyarak nefret ettiği , Mehmet Topuz transferinde ateş püskürdüğü, menejerleri devreye soktu,4 milyon eurodan fazlasını getirene fazlalığı hibe ediceğini söyledi...

Yakında şöle bir haber bekliyorum;

Kazım ile Aziz Yıldırım arasındaki konuşmayı dudak okuma teknikleri ile çözdük işte konuşma;

C.K: 'Biz Ayrı dünyaların insanlarıyız senle birlikte olamayız,ben ingiliz terbiyesi almış birisiyim sen ise Anadolu'nun içinden gelmişsin.'
A.Y: 'Bsg Colin'

Bunu yan masadan gönderdiler


Yanar dönerli minare gönderiyoruz efendim. Kendisi Adapazarı'ndan Belçika'ya doğru yola çıkmış bulunmakta. İsviçre'deki minare referandumundan "bize batıyor aga" sonucu çıkmasının yankıları hala sürerken Belçika'da bir cami için "23 metrelik metal giydirmeli minare" siparişi verilmiş, Adapazarlı ustamız da hemen yapıp göndermiş. Batırmadan kullanmaları dileğiyle...

Aaa! Arkanda Kuş Var

7 Ocak 2010 Perşembe

%80 indirimli Viagra



Viagra... 8-9 yıllık bir geçmişi var sanırım. Ne çok eski, ne de çok yeni bir ilaç. Ne amaçla kullanıldığı hepimizce malum. Kaldıramazsan kaldırıyor. Her neyse, konumuz bu değil.

Bu zımbırtı piyasaya ilk çıktığında olay olmuştu hatırlarsanız. Bütün dünya bu mucizevi ilacı konuşuyordu. Cinsel yaşantımızı 6845468 yaşına kadar devam ettirebilecektik. Kabus dolu geceler geride kalmıştı, karanlığın yerini şuh bir kırmızı süslüyordu artık. Velhasıl büyük icattı bu.

Pfizer sözüm sana. Bu denli sükse yapan, anlata anlata bitiremediğin, daha 11 yaşında veletken neredeyse bana bile aldıracak kadar ilgi çekici reklamlarla şişirdiğin bu yüzyılın buluşu neden benim spam kutumu dolduruyor arkadaşım? Madem bu kadar gerekli bir şey, madem bu dertten muzdarip zibilyonlarca insan var, senin piyasaya mal yetiştirememen lazım lan. %80 indirim ne la?

Yoksa viagra fos mu çıktı?

YÜRÜYE DUR HACI!



47 dakika oynayan t-mac 1208 dakika oynayan Nash den 2,375 oy önde....
kaynak:nba.com


nash bir şekilde All-star'da olucaktır,ama mcgrady'nin tek şansı oylama.

Stern amca izin verde panyadan yapılmış bir asist daha görelim dünya gözüyle

Oha Be Şalke!!!!





FT Fc Conil [0 - 14] Schalke
14' [0 - 1] K. Kuranyi
18' [0 - 2] J. Farfan
22' [0 - 3] Edu
31' [0 - 4] Edu
52' [0 - 5] V.M. Sanchez
55' [0 - 6] H. Altintop
59' [0 - 7] G. Asamoah
62' [0 - 8] H. Altintop
73' [0 - 9] G. Asamoah
79' [0 - 10] G. Asamoah
82' [0 - 11] G. Asamoah
84' [0 - 12 V.M. Sanchez
86' [0 - 13 H. Altintop
88' [0 - 14 G. Asamoah

ne oldu linkoln çok mu şaşırdın sensiz adamlar 14 atıyor diye?

Amacımız Mevcut Düzeni Korumak

Atalar ;şimdiye kadar benle beraber olanların az yada çok bir şekilde tükürükler saçarak duyduğu güzide belde mi desem konutlar topluluğu mu desem bilmiorum.peki nedir bu atalar aslında...


Öncelikle Ataları atalar yapan en önemli ögelerden bahsetmek istiorum ,Atalar yokuşu,Atalar Camii,Atalar gecnçleri,birincisi 'eskiden' çıkarken anamızın ağladığı artık asfaltlana taşlana eski diklğini yitirmiş yokuş,ikincisi o yokuşuun en önemli dinlenme noktası camii ve avlusu ve sairesi,üçüncüsü ve önemlisi o camii nin etrafında olan gençler,başlıktada dedik ya amacımız mevcut düzeni korumak diye,delikanlılar olarak üst nesilimizden bize emanet edilen değerleri bunlar kelebektir ,tesbihtir ,camii nin minaresinin altındaki banktır ,etrafından geçen kızlara laf atmaktır,bunlar bizim piç torunları oldugumuz nesilden (kendileri benim 2 nesil üstüm olur) onlardan çömezleri oldugumuz bi üst nesle aktarılmıştır bizde bayrağı hakkıyla taşıyıp alt nesilimize bırakıoruz artık o minareden istediğim yegane bişe var şu anda oda öteki tarafta o minareyle karşılaşmamak ha olur ki karşılaşırsak başlığı ona bi hatırlatırım oda hak verir herhalde nede olsa o da Atalarlı değil mi?

Nesli tükenmekte olan bir tür

Doğru tahmin ettiniz, kutup ayıları. Neden peki?


Giden gelmiyor arkadaşım. Her ayı belli bir yaşa geldikten sonra dini bir ritüelmiş gibi kendini çölün kızgın kumlarına salıveriyor. Bugüne kadar geri dönen olmadı. Hadi gidenler geri dönmedi, kalanlar ne halt etmeye gidiyor olm? Lan deden gitti gelmedi, baban gitti gelmedi, ağabeyin gitti gelmedi. Senin ne işin var lan Allah'ın çölünde? Harem kurdular da ondan mı gelmiyorlar? Bu yüzden ilerleyemiyoruz işte

Evet günlük. Belki de son satırlarım sana. İkimiz de iyice semirdik çünkü. Ne kadar ömrümüz kaldı bilmiyorum. Hayri uyuyor şimdi. Geri zekalının teki aslında, ama en iyi dostum oldu yıllar boyu. Şimdi de can yoldaşım. Onun yüzünden bu cehenneme düştüm, belki de hiç çıkamayacağım. Ama ne bileyim, çok da korkmuyorum ölümden. Yalnız değilim en azından. Bu cücelere önce Hayri'yi sunabilirim. Böylece kaçış planımı bir salakla yapmak zorunda kalmam. Burada hayatım söz konusu. Risk alamam

E arkadaşlık da bir yere kadar değil mi?